Saç ekimi operasyonunundan iyi bir sonuç elde etmekte beslenmenin de önemli bir rol oynadığı çoğunlukla bilinmez veya dikkate alınmaz. Oysa özellikle ilk 2 hafta beslenmenin saç ekiminde elde edilecek yararı belirlemede önemli bir etkisi var. Bu konuda dikkat edilmesi gerekenleri Estetistanbul Tıp Merkezi Başhekimi Dr. Hamid Aydın kaleme aldı.
Saç ekimi operasyonunun ekim işleminin bitmesi ile nihayete erdiği varsayılır. Hastalar da ev veya otellerine döndükten sonra beklemekten başka bir görevleri olmadığını, ilaçlarını kullanırlarsa üstlerine düşeni yapmış olacaklarını sanırlar. Evet bu varsayım bir yönüyle doğru. Hastalar saç ekiminin sonucunu almak için beklemek zorundalar ama hiç bir şey yapmadan mı? Tabii ki hayır!
Tıbbi beslenme modern tıbbın zaten yeterince üzerinde durmadığı, tedbir ve koruyucu hekimlik gibi son yıllarca iyice boşladığı bir alan. Bu boş vermişlik zamanla hastalara da sirayet etti ve bizleri bir hastalığa maruz kalmadıkça beslenmenin bir önemi olmadığı gibi büyük bir yanlışa sürükledi. Oysa gerek hastalıklara maruz kalma olasılığını asgariye indirmek arzusu gerekse hastalık zamanlarında hastalığı kolay atlatmakla düşüncesi ile beslenme arasında doğrudan bir ilişki var. Aynı şey ciddi bir cerrahi işlem olarak kabul edilen saç ekimi operasyonu için de geçerli. Peki nedir bu saç ekimi sonrası beslenme prensipleri?
Operasyonun olduğu gün arada hastaya verilen yemeğin yüksek kalorili olmayan hafif bir yemek olması ile bu disiplin başlar. Hastanın operasyonunun neticesinin tamama yakın alındığı 1 yıl boyunca devam eder. Buna biz Saç Dostu Beslenme diyoruz. Özellikle operasyonun olduğu günden itibaren 3 hafta boyunca hayvansal yağdan zengin gıdalardan kaçınmak son derece önemlidir.
Malum saç ekimi sonrası ekim ve alım alanlarında sivilce görülmesi hastalar için büyük bir sorun. Gerek bu sivilcelerin temizlenmesinin zorluğu, gerekse ekilen saçlara verdiği zararın biliniyor olması sebebiyle hastalara verdiği korku ile baş etmenin tek yolu bu sivilcelerin çıkmasının engellenmesidir. Hayvansal gıda ne kadar artarsa sivilcelerin çıkması da o oranda artar. Bir çok hastada hayvansal gıdanın asgariye indirilmesi yeterli olmaz. Bu hastaların büyük bir kısmının diyetine süt ürünlerinin kullanımının yasaklanması da eklenmelidir. Peynir, yoğurt bu gruba dahil olan yiyecekler. Doğal olarak sütten mamül içeceklerin (ayran, kefir vs) de yasaklılar kategorisinde olduğu unutulmamalıdır. Eğer hastada saç ekimi öncesi seboreik dermatit olduğu tespit edildiyse bu yasaklılar listesine asgari 3 hafta boyunca unlu gıdalar da eklenir. Paketli gıda yine bu 3 haftalık süre boyunca tüketilmemelidir.
3 haftalık süre boyunca güvenle tüketilecek gıdalar sebze, meyve, baklagiller ve kuruyemişlerdir. Seboreik Dermatiti olmayanlar yine bu süre içinde pirinç, patates, yulaf, mısır ve mısır unu tüketebilirler. 3 haftalık süre bittikten sonra hayvansal gıdalara %20-35 oranında dönüş yapılabilir. Ancak burada tercih edilecek hayvansal gıdaların ve unlu mamüllerin bir doktor veya diyetisyen tarafından belirlenmesi en doğru yöntem olacaktır. Kabaca özgür dolaşan hayvan etleri, sert peynirler, manda ve keçi sütünden üretilmiş yoğurtlar, karabuğday ve tam buğday ununun karışımıyla yapılan ekmekler menüye ilave edilebilir. Bunun mevcut alışkanlığın %35 ini geçmemisi ve bu disipline 1 yıl boyunca devam edilmesi çok önemlidir.
Unutulmamalıdır ki saç ekimi ciddi bir karardır ve ekimin bütün aşamaları gibi beslenmenin de bir disiplin olarak hastalara öğretildiği hastane, tıp merkezi ve polikliniklerde uygulanmalıdır. Hastalar antibiyotiklerini kaç gün kullanmaları gerektiğini hekimlerine sorabildikleri gibi haftada kaç yumurta tüketebileceklerini de hekimlerine sorabilmelidir. Beslenme konusundaki bu tavsiyeler de sadece sağlıklı bir saça sahip olmak için değil sağlıklı bir bünyeye, sağlıklı bir ruha sahip olmak için son derece önemlidir.